SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 439 >>

117. Secdeden Doğrulurken Tekbir Getirmek

 

حدثنا موسى بن إسماعيل، قال: أخبرنا همام، عن قتادة، عن عكرمة قال:- صليت خلف شيخ في مكة، فكبر ثنتين وعشرين تكبيرة، فقلت لابن عباس: إنه أحمق، فقال: ثكلتك إمك، سنة أبي القاسم صلى الله عليه وسلم. وقال موسى: حدثنا أبان: حدثنا قتادة: حدثنا عكرمة.

 

[-788-] ikrime'nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Mekke'de yaşlı bir zat'ın arkasında namaz kılmıştım; bu namazda tam yirmi iki defa tekbir getirmişti. Bunun üzerine İbn Abbas (r.a.)'e gelerek; Bu adam bunamış bir ahmak' dedim. Ben böyle söyleyince bana kızarak şöyle dedi: Hay anasız kalasın, onun kıldırdığı namaz tam olarak Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünnetidir."

 

 

حدثنا يحيى بن بكير قال: حدثنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب قال: أخبرني أبو بكر بن الرحمن بن الحارث: أنه سمع أبا هريرة يقول: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا قام الى الصلاة، يكبر حين يقوم، ثم يكبر حين ركع، ثم يقول: (سمع الله لمن حمد). حين يرفع صلبه من الركعة، ثم يقول وهو قائم: (ربنا ولك الحمد). قال عبد الله: (ولك الحمد). ثم يكبر حين يهوي، ثم يكبر حين يرفع رأسه، ثم يكبر حين يسجد، ثم يكبر حين يرفع رأسه، ثم يفعل ذلك في الصلاة كلها حتى يقضيها، ويكبر من الثنتين بعد الجلوس.

 

[-789-] Ebu Hureyre (r.a.) şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kılmak üzere kalktığında ayakta iken namaza başlama tekbirini getirirdi. Sonra kıyamdan rükuya gittiğinde tekbir alırdı. Rükudan doğrulup kalkarken (semi’allahu limen hamideh) ve tam olarak doğrulup kıyamda beklerken Rabbena lekel hamd -Abdullah İbn Salih'in Leys'ten naklettiğine göre ve lekel hamd- derdi. Secdeye gittiğinde, secdeden doğrulduğunda, secdeye yeniden giderken ve secdeden geri doğrulduğunda her seferinde tekbir alırdı. Namazının tamamını kılıp bitirene kadar da aynı şekilde tekbirleri getirirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk iki rekatı bitirip birinci teşehhüdden kalkarken de tekbir alırdı."

 

 

AÇIKLAMA:     imam Nevevî "kıyamdan rükua gittiğinde tekbir alırdı" İfadesiyle ilgili olarak şunları söylemiştir: "Bu ifade tekbirin hareketin başlamasıyla birlikte başlayıp hareketin bitmesiyle birlikte sona ermesi gerektiğini gösterir. Buna göre rükua varmak üzere harekete geçince tekbire başlanır ve rüku pozisyonuna varıncaya kadar 'tekbir yayılıp uzatılır."